Hızlı okuma denildiğinde çoğu insanın aklına sadece “daha fazla kelime görmek” gelir. Oysa bu beceride anlama, hızdan çok daha önemlidir. Peki, ikisi aynı anda geliştirilebilir mi? Elbette!
Okuma hızı, bir metni daha kısa sürede gözden geçirme yeteneğidir. Anlama ise o metni zihinsel olarak işleme ve özümseme becerisidir. Eğer okuma hızınız yüksek ama anlamanız düşükse, okuduğunuz metin size bir şey kazandırmaz. Aynı şekilde çok iyi anlayabiliyor ama satırları çok yavaş okuyorsanız, zaman yönetimi açısından sıkıntı yaşarsınız, özellikle sınavlarda.
İdeal olan, anlamadan ödün vermeden hızı artırmaktır. Bu yüzden doğru bir hızlı okuma eğitimi, yalnızca kelimeleri hızlı görmeyi değil; aynı zamanda metnin ana fikrini, yardımcı düşüncelerini ve anlam ilişkilerini daha kısa sürede fark etmeyi öğretir.
Hızlı okumayı bir yarış gibi görmek, anlama sürecini baltalayabilir. Bu nedenle öncelik her zaman anlamadadır. Anlama becerisi güçlü olan birey, zamanla göz kaslarını ve okuma alanını da geliştirerek hızını artırabilir.
Sonuç olarak, önce anla, sonra hızlan ilkesiyle ilerlemek hem akademik başarı hem de okuma sevgisi için en doğru yoldur.